Galatasaray Spor Kulubü Bilgileri
Galatasaray Spor Kulubü, merkezi İstanbul'da olan, özellikle
Profesyonel Futbol Takımı ile ünlü, Türk spor kulübüdür.
1905 yılında
Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları
Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp,
futbol branşında şu ana kadar 17 kez
Türkiye Ligi şampiyonu olmuş;
2000 yılında da
UEFA Kupası ve
UEFA Süper Kupası'nı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca
Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS-International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" istatistik çalışmasında,
2000 Ağustos ayı en iyi takımı
2001 Ocak ayında ise puan sıralamasında 1. sıraya yükselerek ayın lideri olmuş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.
Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden ve
Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde
İngiltere'nin
Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek
Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da
Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa'da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray'ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.Şuan ise Galatasaray UEFA kupasında mücadele ediyor İlk maçında Olmpiaskosu Harry Kewellın attığı golle 1-0 kazanmıştır.
Kuruluş
1905 yılında, Ali Sami Yen önderliğinde Galatasaray Lisesi'nde Türkiye'nin ilk futbol takımı olarak kurulmuştur.
Kurucuları:
Ali Sami Yen, Asım Tevfik Sonumut, Emin Bülent Serdaroğlu, Celal İbrahim, Bekir Sıtkı Bircan, Reşat Şirvanizade, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver.
Galatasaray Spor Kulübü,
Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan
Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.
Devlet adamı yetiştirmek amacıyla
Sultan İkinci Beyazıt tarafından 1482'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.
Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.
1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.
Türk olmayan takımları yenmek
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.
"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."
Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.
Başkanları
1905-1918 Ali Sami Yen
1919-1922 Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
1922-1924 Yusuf Ziya Öniş
1925 Ali Sami Yen
1925 Ali Haydar Şekip
1926 Ahmet Robenson
1927 Adnan İbrahim Pirioğlu
1928-1929 Necmettin Sadık Sadak
1929-1930 Abidin Daver
1930-1931 Ahmet Kara
1931-1932 Tahir Kevkep
1932-1933 Ali Haydar Barşal
1933 Ahmet Kara
1933 Fethi İsfendiyaroğlu
1933-1934 Ali Haydar Barşal
1934 Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
1934-1936 Ethem Menemencioğlu
1936-1937 Saim Gogen
1937-1939 Sedat Ziya Kantoğlu
1939 Nizan Nuri
1939 Adnan Akıska
1940-1942 Tevfik Ali Çınar
1942-1943 Osman Dardağan
1944 Sedat Ziya Kantoğlu
1944-1946 Muslihittin Peykoğlu
1946-1950 Suphi Batur
1950-1952 Yusuf Ziya Öniş
1953 Ulvi Yenal
1954-1956 Refik Selimoğlu
1957-1959 Sadık Giz
1960-1962 Refik Selimoğlu
1962-1964 Ulvi Yenal
1965-1968 Suphi Batur
1969-1973 Selahattin Beyazıt
1973-1975 Mustafa Pekin
1975-1979 Selahattin Beyazıt
1979-1986 Ali Uras
1986-1990 Ali Tanrıyar
1990-1996 Alp Yalman
1996-2001 Faruk Süren
2001-2002 Mehmet Cansun
2002-2008 Özhan Canaydın
2008- Adnan Polat
Amblemi
Günümüzde yaygın olarak bilinen Galatasaray ambleminin aksine, ilk amblem ağzında futbol topu taşıyan kanatları gerili bir kartalı içeriyordu. Ancak Galatasaray Lisesi öğrencilerinden 333 Şevki Ege tarafından çizilen bu kompozisyon benimsenmeyince kenara itildi. Bugünkü amblem ise 1923 yılında yine lise öğrencilerinden 74 Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla içiçe geçmiş sarı-kırmızı renklerde "GS" harflerini içermektedir. İlk olarak Ayetullah Emin ve Şinasi Şahingiray tarafından çıkarılan haftalık bir mecmuada kullanılan bu kompozisyon, çok beğenilir. Bunun üzerine resmi amblem olarak kabul edilmesi için teklif yapılır. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olunur.
İşte bu amblem o günlerde mektup kağıtlarına, zarflara ve lise ceketlerine işlenmeye başlar ve günümüze kadar gelir.
Renkleri
Galatasaray'ın ilk renkleri kırmızı - beyaz'dır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile; bu renklerin kullanılması yasaklanır. Bunun üzerine; Ali Sami Yen'in deyimiyle birçok dükkân gezilerek "vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı" ve "içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı" renkleri Galatasaray ile buluşur. Bunun yanı sıra; kuruculardan Bekir Sıtkı Bircan da; Gül Baba'nın II. Bayezit'e verdiği sarı kırmızı güllerden esinlendiğini söyler.
Florya Metin Oktay Tesisleri
Florya Metin Oktay Tesisleri Galatasaray'ın ve Türk milli takımının antreman yaptığı tesislerdir. Galatasaray'ın efsane oyuncusu Metin Oktay'ın 1991 yılındaki bir trajik kazada hayatını kaybetmesi sonucu tesislere ismi verilmiştir. 80 hektarlık bir alana kurulmuştur.