Arsenal Tarihi
Arsenal Tarihi-Arsenal TarihçesiSözlük anlamı cephanelik olan Arsenal,[3] 1886 yılında "Dial Square" adıyla, Woolwich semtindeki Royal Arsenal'de, cephane işçileri tarafından kurulmuştur. Daha sonra adı "Royal Arsenal" olarak değiştirilmiştir.[4] 1891 yılında, adlarını tekrar değiştirerek Woolwich Arsenal yaptılar ve profesyonel oldular.[5] 1883 yılında The Football League'e katılmaya başlayan takım, İkinci Lig'de kendine yer buldu ve 1904'te Birinci Lig'e yükselmeyi başardı. Kulüp taraftarlarının, coğrafik olarak yer değiştirmesi sonucu, kulübün taraftar oranının bir hayli düşmesiyle, kulüp kendini ekonomik sorunların içerisinde buldu. 1910 yılında iflasın eşiğine gelindi ve sonrasında kulüp, işadamı Henry Norris tarafından satın alındı.[6] Norris kulüp için yeni bir yer aramaya başladı. 1913'te sıkıntılardan dolayı İkinci Lig'e düşen Arsenal, Highbury'e yeni Arsenal Stadyumu'na taşındı. Bu olayı izleyen yıllarda, takımın adı Arsenal olarak değiştirilmiştir.[7] 1919 sezonunu ancak 5. tamamlayabilen Arsenal, yine de ezeli rakibi Tottenham Hotspur'un yanına, Birinci Lig'e dönmeyi başarmıştır. Söylentilere göre, bu durum şüpheli bir şekilde gerçekleşmiştir.[8]
1925 yılında, Herbert Chapman Arsenal'in teknik direktörü oldu. Chapman, 1923-1924 ve 1924-1925 sezonlarında Huddersfield Town ile şampiyonluklar yaşamıştı. Arsenal'daki ilk sezonunda da büyük başarılara imza attı. Taktik ve antrenmanlarda devrim niteliğinde değişiklere giden Herbert Chapman, bu süreçte takıma iki yıldızı, Alex James ve Cliff Bastin'i kazandırdı. Bu ikili, Arsenal'in 1930'larda İngiliz futbolunu domine etmesinde başrolü oynamışlardır.[9] Kulüp, Chapman'ın liderliğinde, tarihindeki ilk büyük zaferleri yaşadı. 1929-1930 sezonunda FA Kupası'nı, 1930-1931 ve 1932-1933 sezonlarında da lig şampiyonluklarını kazandılar. Chapman'ın bu başarılarının ardından, 1932'de Londra'daki metro istasyonlarından "Gillespie Road" istasyonun adı; "Arsenal" istasyonu olarak değiştirildi ve ilk kez bir Metro istasyonuna, bir futbol takımının adı verilmiş oldu.[10]
Herbert Chapman'ın, 1934 yılında beklenmedik bir şekilde zatürreden ölmesiyle, Joe Shaw ve George Allison, onun büyük başarılar kazandırdığı Arsenal'in başına geçtiler. Bu sefer onların liderliğinde başarılarına devam eden Arsenal, 1933-1934, 1934-1935, 1937-1938 sezonlarında 3 Lig şampiyonluğu ve 1935-1936 sezonunda bir FA Kupası şampiyonluğu sevinci yaşamıştır. Yıllar ilerledikçe yıldız oyuncular emekli olmaya başladı. Onların yerleri doldurulamayınca takım zayıflamaya başlar ve sonrasında patlak veren II. Dünya Savaşı nedeniyle İngiltere profesyonel liglerine ara verildi.
Savaştan sonra, Tom Whittaker, George Allison'dan görevi devir aldı ve takıma en başarılı dönemlerinden birini daha yaşatıp, 1947-1948 ve 1952-1953 sezonlarında lig şampiyonluğunu ve 1949-1950 sezonunda ise FA Kupası'nı kazandırmıştır. Bu başarılar yaşandığı halde takımın şansı yaver gitmedi ve 1930'lardaki yıldız oyuncuların bulunduğu kadroya benzer bir kadro kurulamadı. Sonrasında, takım 1950'leri ve 1960'ları başarıdan uzak, vasat bir şekilde geçirdi. Hatta 1962 ila 1966 yılları arasında görev yapan İngiltere'nin eski kaptanı Billy Wright bile takıma hiçbir başarı kazandıramamıştır.
Bu başarısızlıklardan sonra teknik direktör arayışlarına başlayan Arsenal, sürpriz bir kararla takımın fizyoterapisti Bertie Mee'yi göreve getirmiştir. Onun gelmesiyle, takım iki kere Lig Kupası finali oynadı ve 1969-1970 sezonunda Fuar Şehirleri Kupası'nı kazanarak ilk kez bir Avrupa kupası kazanmış oluyordu.[11] İlerleyen yıllarda yine büyük başarılar elde ettiler. 1970-1971 sezonunda ilk kez, Lig Kupası'nı ve FA Kupası'nı birarada kazanmayı başardılar. Bu vakitsiz ve dikkat çekici büyük zaferler bir kırılma noktası oldu ve takım sonraki on yıl boyunca bu zaferlerin yanına yaklaşamadı. 1972-1973 sezonunda lig ikincisi olabildiler. 1971-1972, 1977-1978, 1979-1980 sezonlarında ise 3 kere FA Kupası finali oynadılar ancak hepsinden hüsranla ayrıldılar. Benzer bir olay daha yaşandı ve 1979-1980 sezonu Kupa Galipleri Kupası Finalinde penaltılarla maçı kaybettiler. Bu dönemdeki tek kupa başarısını, 1978-1979 sezonunda FA Kupası'nı alarak yaşadılar. Final maçında, Manchester United'ı son dakika golüyle 3-2 yenmeyi başardılar. Bu maç bir efsane haline geldi ve kulübün unutulmaz maçları arasına girdi.[12]
1986 yılında, takımın eski futbolcularından George Graham'ın göreve gelmesiyle Arsenal'de üçüncü kez büyük başarılar dönemi başlar. İlk sezonunda, yani 1986-1987 sezonunda Arsenal'e İngiltere Lig Kupası'nı kazandırmıştır. 1988-1989 sezonunda ise son dakika golüyle mağlup ettikleri Liverpool'un önünde, Lig Şampiyonluğuna ulaşırlar. George Graham, Arsenal'i, sadece bir mağlubiyet aldıkları 1990-1991 sezonunda yine Lig Şampiyonluğuna ulaştırmayı başardı. 1992-1993 sezonunda, hem FA Kupası'nı hem de İngiltere Lig Kupası'nı kazanarak büyük bir başarıya ulaştılar. Sonraki sezon ise ikinci kez bir Avrupa kupası kazanarak Kupa Galipleri Kupası'nı müzelerine götürdüler. Sonrasında yönetici Rune Hauge'dan, belirli oyuncuların sözleşme imzalaması karşılığında rüşvet aldığı ortaya çıkınca,[13] itibarı yerle bir oldu ve 1995 yılında Arsenal'den kovuldu. Yerine Bruce Rioch getirildi. Sadece bir sezon görev yapabilen teknik adam, yöneticilerle yaşadığı problemler nedeniyle kulüpten ayrıldı.[14]
1996'da Arsène Wenger'in göreve getirilişi ile Arsenal için bir kez daha başarılı bir dönem başlar. Onun göreve gelmesiyle Arsenal'de birçok şey değişti. Wenger, yeni taktik ve antrenman programları uygular. Birkaç yabancı oyuncu transferiyle de takımın oyun yapısını oturtmayı başarır. 1997-1998 sezonunda ikinci kez, 2001-2002 sezonunda ise üçüncü kez hem İngiltere Lig Kupası|Lig Kupası'nı hem de FA Kupası'nı kazanmışlardır. Ayrıca, 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası finaline çıkmalarına rağmen kupayı penaltılarla Galatasaray'a kaptırmışlardır. 2002-2003 ve 2004-2005 sezonlarında ise iki kere daha FA Kupası'nı müzelerine götürmeyi başardılar. 2003-2004 sezonunda da mağlubiyet almadan Premier League şampiyonluğunu kazanmayı başardılar. Bu başarıdan dolayı kendilerine "The Invincibles"[15] (Yenilmezler) lakabı takıldı. Toplamda da 49 maçta yenilmeyerek İngiltere rekorunu kırdılar.[16]
Arsenal, 2007'ye kadar Wenger'le geçirdiği onbir sezondan sekizinde, ligde ilk ikiye girmeyi başarmıştır.[17] Yeni sistemin başladığı 1993 yılından sonra, Arsenal dışında sadece 3 takım şampiyon olmayı başarabilmiştir (Manchester United, Chelsea, Blackburn Rovers). Buna rağmen, yaşadıkları iki şampiyonluktan sonra bu başarıyı tekrarlayamadılar.[18] 2005-2006 sezonuna kadar Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalin ötesine gidememişlerdir. Ancak, o yıl finale kadar ulaşmışlar ve 50 yıllık şampiyona tarihinde bunu başaran ilk Londra ekibi olmalarına rağmen, finalde FC Barcelona'ya 2-1 yenilerek kupayı kaldıramadılar.[19] 2006 yılının Haziran ayında ise 93 yıl boyunca maçlarını oynadıkları Highbury'den ayrılarak Emirates Stadyumu'na taşındılar.